Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde duruşmaya, Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu ile sanıklar Albay Ali Öz'ün avukatı Tekin Sağır, Yüzbaşı Metin Yıldız'ın avukatı Sinan Barut ve Astsubay Okan Şimşek ve uzman çavuş Veysel Şahin'in avukatı Nurhayat Bayraktar Gümrükçüoğlu hazır bulundu.

Bir önceki duruşmadaki taleplerini yenilediğini söyleyen Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, mahkemeden bazı yeni taleplerde bulundu.

Hakan Bakırcıoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hrant Dink Cinayetini Araştırma Alt Komisyonu'nca dinlenen dönemin Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir'in İl Asayiş Toplantısı'nda ilin asayiş durumunun yanı sıra Yasin Hayal ve örgüt bağlantılarına ilişkin de konuşmalar yapıldığını beyan ettiğini belirtti.

Bakırcıoğlu, dönemin İl Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek'in de komisyona benzer beyanlarda bulunduğuna işaret etti.

Hakan Bakırcıoğlu, Trabzon Valiliği'nden asayiş toplantılarında Yasin Hayal ve örgütsel bağlantılarının konuşulduğuna ilişkin tutanak bulunup bulunmadığını, varsa bunların istenmesini talep etti.

Bakırcıoğlu ayrıca Malatya'da tutuklu bulunan ve Ergenekon soruşturma kapsamında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca talimatla tanık olarak dinlenen Veysel Şahin'in ifadeleri ve ifadesi üzerine yapılan işlemlerin sorulmasını istedi.

Tanık avukatları ise katılan tarafının taleplerinin iddianame ile ilgisi olmadığı iddiasıyla taleplerin reddedilmesini istedi.

Yüzbaşı Metin Yıldız'ın avukatı Sinan Barut ise istihbari bilgilerin genel komutanlığa iletme yetkisinin ilde kime ait olduğunun Jandarma Genel Komutanlığı'na sorulmasını talep etti.

Albay Ali Öz'ün avukatı Tekin Sağır da istihbari bilginin iletme yetkisinin kime ait olduğunu sorulması durumunda, bu bilginin ne şekilde elde edilip, bilgiyi verecek makama nasıl iletileceğinin de sorulmasını istedi.

DİNK CİNAYETİ ÖNCESİ PELİTLİ BÖLGESİNDE KAYITLI HABER ELEMANLARININ KİMLER OLDUĞUNUN SORULACAK

Katılanlar avukatının taleplerini kabul eden Mahkeme, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'ndan, 19 Ocak 2007 tarihinden önce Yasin Hayal ile ilgili bir çalışma olup olmadığı, bu konuda düzenlenmiş görev sonuç belgesi bulunup bulunmadığı, eğer varsa bu belgelerin bir suretinin istenmesi, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan da 19 Ocak 2007 tarihinde meydana gelen Dink cinayeti öncesinde Genel Komutanlıkta bu konuya ilişkin bir çalışma olup olmadığının sorulması ve varsa bunlara ilişkin belgelerin bir suretinin istenmesi, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı'ndan Dink cinayeti öncesi Pelitli bölgesinde kayıtlı haber elemanlarının kimler olduğunun sorulması ve bildirilmesi halinde tanık sıfatıyla adlarına davetiye çıkartılması, yine Dink cinayeti sonrası Trabzon Jandarma 156 numaralı telefona yapılan ihbarlar konusunda ses kayıtlarının olup olmadığının sorulması ve varsa bir kopyasının gönderilmesi, TBMM'den Hrant Dink cinayetini araştırma Meclis Alt Komisyonu'nun konuya ilişkin raporları ve eklerinin suretinin istenmesi, Trabzon Valiliği'nden de Dink cinayeti öncesi yapılan asayiş toplantılarında Yasin Hayal ve arkadaşlarının faaliyetlerini ilişkin konuşmaların olup olmadığı, buna ilişkin tutanakların bulunup bulunmadığı, eğer varsa bir örneğinin mahkemeye gönderilmesinin istenmesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan da Ergenekon davası kapsamında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca talimatla dinlenen Veysel Şahin'in ifadesinin bir suretinin gönderilmesi ve bu ifade üzerine yapılan işlemlerin sorulması, Jandarma Genel Komutanlığı'ndan istihbarın ilde kim tarafından kime ve ilden de Genel Komutanlığa kim tarafından ulaştırılacağının sorulması nedeniyle duruşmayı 23 Ekim 2009 tarihine erteledi.

AVUKATLARIN AÇIKLAMALARI

Yüzbaşı Metin Yıldız'ın avukatı Sinan Barut, duruşma sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Pelitli beldesindeki haber elemanlarının deşifre edilmesinin bundan sonraki istihbarat çalışmalara ve davaya katkı sağlamayacağını savundu.

Barut, müvekkili açısından herhangi bir ihmalin kusurun olmadığı kanaatinde olduğunu öne sürdü.

Dink cinayetini ilişkin önceden alının bilginin sadece soyut bir bilgi olarak kaldığını iddia eden Barut, "Hiçbir şekilde haber kayıt elemanları ve diğer olaylardan dolayı istihbari bilgi olduğu kesinleşmemiştir. Herhangi bir şekilde somut bir bilginin gelmediğini düşünüyoruz. Her bilgi istihbari bir bilgi değildir. Her bilginin istihbari bir bilgi olarak değerlendirilmesi halinde, bir bilgi karmaşası olacaktır." diye konuştu.

Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu ise mahkemenin tüm taliplerini kabul ettiğini ve ilgili yerlere yazı yazılmasına karar verdiğini hatırlattı. Bakırcıoğlu, bunun da olumlu bir adım olduğuna inandıklarını, soruşturmanın derenleştirilmesini talep ettiklerini dile getirdi. Taleplerinin kabulünü de bu doğrultuda gördüklerini kaydetti.

Bakırcıoğlu, Ergenekon davası kapsamında tanık olarak dinlenen Veysel Şahin'in ifadelerinin kapsamını merak ettiklerini dile getirdi.

İfadeleri gördükten sonra daha kapsamlı bir değerlendirme yapma imkânı bulacaklarını anlatan Bakırcıoğlu, Şahin'in daha önce tanık olarak verdiği ifadede, '2003 yılından 2005 yılına kadar Trabzon'da olduğunu. İl Jandarma İstihbarat'a gittiğinde Yasin Hayal'i gördüğünü, kim diye sorduğunda da oradakiler 'memleketi faydalı işler yapacak birisi' diye tanıttıklarını' ifade ettiğini belirtti.

Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada dönemin İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız, astsubaylar Okan Şimşek, Gazi Günay, Önder Araz ile uzman çavuşlar Hacı Ömer Ünalır, Hüseyin Yılmaz ve Veysel Şahin hakkında, ''Görevi ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak'' suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapsi isteniyor.

KAYNAK:http://www.gazetegercek.com/hrant-dink-davasinda-8-askerin-yargilanmasina-devam-edildi.html